Genel

Bel Ağrısı ve Nedeni

Bel Ağrısı

Bele masaj yapmanın bir anlamı var mı? Yoksa altta yatan sorun çözüme kavuşturmak mı gerekiyor? Bel Ağrısı Nedeni Nedir?

Eğer hastamız kasında bir ağrı ile geliyorsa bu, ondaki statik veya dinamik mekanizmalara adaptasyonun bozulduğunun açık bir göstergesidir.

Bel Ağrısı

Bel ağrısı çeken bir hasta düşünelim. Uzun süredir bel ağrıları mevcut. Bel çukuru artmış, yani lomber lordoz derinleşmiş. Bir kişi sık-sık beline masaj yapılmasını istiyorsa bu bize o bölgedeki kasların lif boylarında kısalmanın ve refleks olarak sürekli kasıldığının belirtisidir.

Yürüme eyleminde bacağın arkaya götürülmesini yani ekstansiyona gitmesini sağlayan en önemli kas Gluteus maximustur, yani kalçanın kabarıklığını oluşturan en dıştaki kastır.

Sık olarak bel ağrısı şikâyeti olan hasta gruplarını değerlendirdiğimizde, genellikle gluteal bölgedeki (kalça) kasların zayıfladığı tespit edilmektedir. Bu durumda hasta yürüme evrelerinde bacaklarını kaldırabilmek için belini öne doğru götürerek çukurlaştırır. Eş zamanlı olarak bel kaslarını kasmak suretiyle lif uzunluklarını kısaltarak sorunu çözmeye çalışır. Özetle sırt-bel kasları başka kaslar yerine de çalışma gayretine girmiştir.

Bu durumda bele masaj yapmanın bir anlamı yoktur. Refleks tekrar geri gelecektir.

Hasta herhangi bir yerinde ağrıyla geldiğinde bilmeliyiz ki onun statik ve dinamik durumlara karşı adaptasyon mekanizması bozukluğu var demektir.

Kamburluğu (kifoz) artmış bu tip hastalarda belli yürüme mesafesi sonrasında karnında ağrılar başlamaktadır. Bu bilgi bize karın oblik kaslarının kasıldığının belirtisidir. Bu oblik karın kasları alt kosta arkuslarına (kaburga yayı) yapıştıkları için gerginliklerindeki değişim kaburgaların çekilmesine ve skolyoza da zemin hazırlar.

Beden yükünü taşımak ve harekete devam etmek zorunda olan vücut, adaptasyon mekanizmaları gereği oblik karın kaslarının lif boylarını kısaltarak kendince çözüm getirmeye çalışmaktadır. Bu klinik tablolar genellikle pelvise yapışan rectus femorisin gevşekliği yüzünden ortaya çıkmaktadır.

Ağrı Varsa, Adaptasyon Bozulmuş Demektir

Uzun süre ayakta durmakta zorluk çekiyorum, diyen bir hasta düşünelim. Sol kolda uyuşma, sol omuz çevresinde ağrı, bardağı elde tutmada zorluk, sol el soğuk ise bu o ekstremiteye giden sinirin baskısını göstermektedir.

Hastayı değerlendirdiğimizde, ayakta iken sol göğüs üzerinde omuza yakın bölgede elle palpasyon esnasında ağrı oluşmaktadır ve omuz seviyesine baktığımızda ilgili taraftaki omuz yukarı konumda yer aldığını görmekteyiz. Hastayı oturur pozisyona getirip şikayetlerini tekrar değerlendirdiğimizde hepsinin kaybolduğunu tespit ediyoruz.

Muayenemizi devam ettirelim. Hasta ayakta iken , sırayla bir dizini hafif kırmasını istiyoruz. Örneğin sağ bacağının üzerinde duruyor sol bacağını kırıyor bu esnada şikâyeti artıyor. Bacakların pozisyonunu değiştirdiğimizde omuz seviyesi düzeliyor ve pektoral ağrı kayboluyor.

Bu durumda hangi bacağını dik tuttuğunda şikâyeti artıyorsa problem onda demektir.

Bilgisayar başında uzun süre oturamadığını beyan ediyor hasta. Hiperaktif olduğunu, sürekli gününü ayakta geçirmek istediğini söylüyor. Bir toplantıda uzun süre oturmak işkenceye dönüşüyormuş. Uzun süre oturmak zorunda kaldığında omuzlarda, boyunda ağrı başlıyormuş, kulaklarda çınlama oluyormuş. Kolda uyuşma hissediyormuş.

Değerlendirmeye başladığımızda hastanın ayakta iken hiçbir şikâyet ve bulgusunun olmadığını tespit ediyoruz. Birinci hasta örneğinde olduğu gibi sırasıyla sağ ve sol ayak üstünde durmak suretiyle herhangi bir sorun olmadığını teyit ediyoruz. Omuz seviyeleri eşit, pektorallerde ağrı yok vb.

Hasta oturunca omuz kalkıyor ve pektoralde ağrı başlıyor.

Hata payını azaltmak için durumu tekrar test edelim. Hasta ayağa kalkıyor, omuz-pektoral-trapez ağrısı yok. Oturuyor, tekrar omuz yukarı kalkıyor ve ağrı başlıyor.

Peki, Sorun Bu Sefer Nerededir?

Oturduğunda şikâyet oluyorsa bu sefer sorun bacaklarda değildir demektir. Peki nerede? KALÇADA. Yani sinir, pelvik bölge seviyesinde baskı görmektedir. Sinir engellenirse, onun iletide bulunduğu kaslarda direnç kaybı başlayacaktır. Tonusu kaybolan kas aynı zamanda büyük bir kas zincirinin de halkasıdır. Bunun için tüm hat boyunca problem gelişecektir.

Peki, Problem Neden Oturunca Başlıyor?

Pelvis, genel olarak eğik duruş sergilemektedir. Pelvis kemiklerini bir arada kalmasını sağlayan, ona tutunan ligament (bağ) ve kaslardır. Eğer bağ ve kaslarda yeteri direnç sağlanamazsa kemiklerin bir arada kalma yetisi zayıflamaya başlar. Daha yayvan/yatık hale gelmeye başlayacaklardır. Bu durum çevre dokuların fizyolojik gerginliklerinin değişmesine ve fasya hareketlerini engelleyecektir. Aynı zamanda bu durum sinir damar pakelerinin baskı altında kalmasına neden olabilmektedir.

Hasta oturunca leğen bölgesindeki kaslar beden pozisyonunu korumaya yardımcı olmayınca aynı zincir üzerinde yer alan kol ve omuz çevresi kasları devreye girmektedir. Bunun için de hasta oturduğunda kol ve omuz çevresi kaslar, zayıf kaslar yerine de çalışmak zorunda kaldıkları için ağrıyla sırtlandıkları yüke tepki verirler.

İlgili Yazılar