Beslenme Önerileri

Romatizma ve Aralıklı Oruç

Aralıklı oruç nedir? Nasıl tutulur?

Aralıklı Oruç, tedavi amacıyla günlük 500 ila 800 kilokalori arasında gıda alarak yapılan oruç diyetidir. Bu tarz tedaviler ülkemizde yeni farkedilmeye başlansa da özellikle Almanya, Rusya, Çin ve İspanya’da uzun yıllardır tedavi amaçlı olarak uygulanmaktadır. Almanya’da 1982 yılında Tıbbi Oruç ve Beslenme Derneği kurulmuş, 18. Uluslararası Kongresi Oruç ve Beslenme Kongresi (AGHE) 2019 yılında düzenlenmiştir. Aralıklı oruçta temel olarak hedeflenen düşük kalori ile organizmanın kendini temizlemesine fırsat vermektir.

Deneysel araştırmalar, iltihaplı romatizma gibi inflamatuar, dejeneratif ve metabolik hastalıklarda kalori kısıtlamasının potansiyel yararlarına işaret etmektedir. Romatizmalı hastalar şikayetlerini hafifleten diyetlerden ve semptomlarını azaltan tıbbi orucun faydalarından sıklıkla bahsederler.  Çalışmalar, 7 ila 10 günlük modifiye açlık sürelerinin ardından uygulanan kısıtlı diyetin romatizma tedavisinde yararlı olabileceğini göstermektedir.  İltihap ve kilo yapan derin yağlar çok yakın bir ilişki içindedir. Kalori kısıtlaması yaklaşımının romatizma tedavisinde ekstra katkı sağlayabileceği sonucuna varılmıştır.

Kalori kısıtlamasının veya aralıklı olarak düzenli oruç tutmanın kronik, dejeneratif ve inflamatuar hastalıkların yavaşlatılması veya önlenmesinde yararlı olduğunu gösteren deneysel çalışmalar vardır.

Aralıklı oruç türleri

Aralıklı oruç, gün aşırı oruç, kısa-uzun süreli oruç ve oruç diyeti gibi çok farklı isimler altında farklı aç kalma ritüelleri türleri vardır. Budistlerin danjikisi ve Yahudilerin Yom Kippur’u tarzında hemen her kültürde oruç ritüelleri vardır. Ramazan orucu ise bilimsel literatürde kısa süreli aralıklı oruç olarak adlandırılır. Science ve Lancet gibi prestijli dergilerde yayımlanan bu açlık araştırmaları fasting (oruç) terapinin önemine dikkat çekmektedir. Terapötik ve klinik açlık, malnütrisyona (beslenmenin içerik veya miktar açısından yetersiz olması sonucunda, vücudun gereksinimlerine karşın, sağlanan enerji ve besin öğelerinin yetersiz kalmasından kaynaklanan klinik durum) neden olmadan, günde yaklaşık 500-800 kilokalori gıda alımı şeklindedir. Katı gıda alımını kısıtlayan bu bilinçli oruç, çoğunlukla geleneksel, ruhsal, dini ya da tıbbi nedenlere dayanarak dünya çapında uygulanmaktadır. Kronik ağrı sendromlarının, hipertansiyonun ve metabolik sendromun tedavisinde, tıbbi  orucun 7-21 günlük periyotlarla etkili olduğuna dair deneysel  kanıtlar vardır. 

Romatizma’da orucun faydalı etkileri randomize kontrollü çalışmalarla  doğrulanmıştır. Başlangıçta 7-10 gün oruç ve takiben bireysel olarak ayarlanmış bir vejeteryan diyet ile gerçekleştirilen randomize bir çalışmada oruç hastaları, 1 yıllık araştırma süresi sonunda çeşitli laboratuvar belirteçleri de dahil olmak üzere hastalık aktivitesinde önemli bir azalma saptanmıştır. Sistematik bir derlemede en az 3 ay boyunca takip edilen artrit hastalarında, oruç tutmanın klinik olarak yararlı bir etki oluşturduğu bulunmuştur. Bu nedenle, mevcut kanıtlar oruç tutmanın ardından vejetaryen beslenmenin romatizma tedavisinde yararlı olduğunu göstermektedir. En az 3 ay boyunca takip verilerini rapor eden kontrollü çalışmalar, oruç tutmanın klinik olarak yararlı bir etki oluşturduğunu ortaya koyuyor. 

Şeker ve rafine edilmiş tahıllardan kaçının . Bunun yerine, meyve, sebze, fasulye, mercimek, kepekli tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar (makul, bitki bazlı, Akdeniz tarzı bir diyet) yiyin.
—Vücudunuzun yemekler arasında yağ yakmasına izin verin . Gün boyunca aktif olun. Kas tonusu oluşturun.
—Basit bir aralıklı oruç şekli düşünün . Yemek yediğiniz günün saatlerini sınırlayın ve en iyi etki için günün erken saatlerinde yapın (sabah 7’den akşam 3’e, hatta sabah 10’dan akşam 6’ya kadar, ama kesinlikle yatmadan önceki akşam değil).
—Gece , her zaman atıştırmalık veya yemek yemekten kaçının.

Aralıklı oruç, açlık ve Nobel

Oruçta hücre düzeyinde ne oluyor?

Perhiz ve Metabolizma

Nobel komitesi de, 2016 yılında açlık ve otofaji araştırmalarıyla tanınan Yoshinori Ohsumi’yi Nobel Tıp Ödülünü verdi. Makro, mikro ve şaperon-aracılı olarak sınıflandırılan otofaji, hücresel homeostaz ve vücudun iç ve dış stres etkenlerine karşı kullandığı lizozomal bir biyoyıkım sürecidir. Oruç ve kalori kısıtlamasının otofaji ve hücresel temizliği hızlandırdığı uzun yıllardır biliniyor. Hatta solucanlarla yapılan çalışmalarda açlığın yaşam süresini uzattığı bulunmuştur. Orucun, rapamisin kompleksinin memeli hedefi (mTORC1) yolağını kullanarak otofajiyi regüle ettiği bir diğer gerçektir. mTOR; büyüme faktörleri, amino asitler, hücrenin enerji durumu, stres ve oksijen gibi birçok sinyale yanıt veren bir serin-treonin protein kinazdır. mTOR, hücre sağkalımını, hücre büyümesini, hücre döngüsünü ve hücre metabolizmasını düzenler ve vücutta homeostazı korur. 

2019 çalışmasında ise farelerde 12 saatlik açlığın, beta-hidroksibutirik asit düzeylerini attırıp, böylece Forkhead box (FOXO1) transkripsiyon faktörü ve antioksidatif enzimi olan heme oksigenaz 1’i düzenlediği bulunmuştur. Beta-hidroksibutirik asidin ayrıca NFkB ve NLRP3 inflamazomunun aşağı regülasyonu yoluyla inflamatuar tepkileri ve apoptotik hücre ölümünü azaltarak hücre hasarını önlediği ortaya konulmuştur. NFkB zaten ana transkripsiyon faktörü olarak inflamasyon süreçlerinde kritik bir role sahiptir. Beta-hidroksibutirat karaciğerde yağ asitlerinden sentezlenir. Ortamdaki glikoz miktarının vücudun enerji ihtiyacı için çok düşük olduğu uzun süreli açlık durumlarında çalışır. Karaciğerden çevre dokulara ana enerji taşıyıcısı olarak iş görür. Bu bağlamda orucun ve tıbbi perhizin yararlı fizyolojik etkileri, yaşam süresini uzatabilme gücü, anti-aging etkileri önemlidir. Hastalıkları önlemedeki katkısı son dönemde bilim dünyasında yeniden gündem olmaktadır.

2016 Nobel ödülü sahibi, oruç tutmanın sağlık için iyi olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. Hücresel bir biyolog olan Yoshinori Ohsumi’nin keşifleri, bir hücrenin içeriğini nasıl işlediğine dair anlayışımızda yeni bir paradigmaya yol açtı. Keşifleri, açlığa adaptasyon ve enfeksiyona yanıt gibi çok sayıda fizyolojik süreç için otofajinin temel önemini anlamanın yeni yollarını açtı. Keşifleri, bir hücrenin içeriğini nasıl işlediğine dair anlayışımızda yeni bir paradigmaya yol açtı. Otofaji, hücrelerde biriken hücresel çöp adı verilen gereksiz veya işlevsiz hücresel bileşenlerin kullanılması ve geri dönüştürülmesi işlemidir. “Otofaji” terimi, özet olarak “kendi kendine yemek” anlamına gelen iki Yunanca kelimeden kaynaklanmaktadır. Otofaji, insanlar dahil canlı organizmalara özgüdür. Otofaji hücreleri sayesinde fazla kısımlardan kurtulurken, organizma gereksiz hücrelerden kurtulur, gençleşir ve yenilenir

 

Hormetik bir uyaran olarak açlık ve oruç

Diyet rejimindeki değişikliklerin romatizma’daki rolü bütün yönleriyle henüz anlaşılmamıştır. Yine de hastalar sık sık doktorlarına nasıl besleneceklerini ve hangi diyetleri uygulayacağını sormaktadırlar. Hatta birçok hasta doktor tavsiyesi olmaksızın kendi başına çeşitli diyet girişimlerine başvurur. Özetle oruç, perhiz ya da diğer farklı isimler altında listelenen kalori kısıtlama diyetleri, hormetik bir etkiye sahiptir.

Latince kışkırtmak ve uyandırmak anlamına gelen hormaein kelimesinden türetilmiş hormesis kavramı ilginçtir.

Hücrenin veya bir canlının yaşamını tehlikeye atan iç ve dış faktörlere karşı verdiği tepkinin iki fazlı olduğunu ifade eden bir kavramdır. Hormesis’de canlı, stres faktörlerinin düşük dozlarında bundan yarar sağlar, ancak, yüksek dozlarda  zarar görür.

Olası Faydalar

Azı karar çoğu zarar ilkesinin bilimsel bir açıklaması olan hormetik oruç, adına ne dersek diyelim, kronik romatizmal hastalıklarda şu olası faydalara sahiptir:

  • Diyet kısıtlamaları immünosenesansı yani bağışıklık sisteminin yaşlanmasını yavaşlatır.
  • Oruç ya da orucu taklit eden diyetler vücutta antiinflamatuar yanıtı harekete geçirir.
  • Oruç taklit diyeti şişman farelerde ve muhtemelen de insanlarda otoimmün bozuklukları hafifletir ya da tersine çevirme potansiyeline sahiptir.

Naturopatik ve hormetik açlık

Bütün bunların yanında her şey dozunda iyidir anlayışına göre naturopatik ve hormetik bir tedavi olan tıbbi orucun dozu çok iyi ayarlanmalıdır.

Alanına hakim olan doktorunuzla birlikte belirleyeceğiniz tedavi protokollerine özen gösterin. Bilinçsizce kendi kafanıza göre kulaktan dolma bilgilerle sağlığınızı tehlikeye atmayın.

Etkisiz dozdaki bir açlık yarardan çok zarar getirerek protein rezervlerinin kaybı ve metabolik asidoz gibi vücutta moleküler ve fizyolojik düzensizliklere yol açabilir. Örneğin bilinçsiz ve uzman kontrolünde yapılmayan uzun süreli açlıklar (prolonged starvation) ölümle sonuçlanabilmektedir. 2 aydan fazla süren açlıklarda rapor edilen ölüm vakaları bilinmektedir. Özellikle obez hastalarda uygulanan bu diyetler sırasındaki ölümler özellikle yeniden besleme aşamasında meydana gelir.

Kilo kaybederken sağlığımızdan da olmayalım İÇ KAYNAK

Refeeding Syndrome

Yeniden besleme sendromunda, “refeeding syndrome”, uzamış açlıktaki protein katabolizmasına bağlı olarak hücre içi elektrolit özellikle de fosfat kaybı olur. Yeniden beslenmeye başlanıldığında, o güne kadar yetersiz beslenmiş hastada insülin kaynaklı hücre fosfat alımı artar.  Sonuçta bu durum ölüme kadar giden hipofosfatemi, rabdomiyoliz (kas hasarı), solunum ve kalp yetmezliği ve aritmilere yol açan klinik bir tablo olarak karşımıza çıkar. Ancak, kısa süreli kontrollü tedavi oruçlarında yeniden beslenme sendromu vakaları gözlemlenmemiştir.

48 ila 120 saat süren açlıkta, vücuttaki büyüme sinyalleri azalır. Farelerde ve insanlarda toksinlere karşı hücresel direnci arttıran mekanizmalar aktive olur: Uzun süreli bu oruç hematopoetik-kök hücre bazlı hücre rejenerasyonu ve immünosupresyonun tersine döndürülmesini teşvik etmek için insülin benzeri büyüme faktörü-1/protein kinaz A (IGF-1/PKA) yolağını yavaşlatır. Bu çalışmalar ile uzun süreli aç kalmanın dolaşımdaki IGF-1 seviyelerini düşürerek kök hücrelerin korunmasında, strese dayanıklılıkta ve hücrelerin kendilerini yenilemesinde önemli bir rol oynadığının moleküler bir temeli de bulunmuş oldu.

 

KAYNAKLAR VE İLAVE OKUMA

İlgili Yazılar